6) Hayât
17 Temmuz 2018
8) Kudret
2 Ekim 2018

İLİM

 

(İLİM) Hakk Teâlâ’nın bilmesi olmak demekdir. Cenâb-ı Hakk (ALÎM)’dir ya’ni cüz’iyyât ve külliyyâtı, yerlerde ve göklerde hâzır ve gâib, gizli [10] ve âşikâr olanları geçmiş ve gelecekleri, bir insanın içini, dışını, diliyle söylediğini, gönlüne geleni, ağaç yapraklarını, buğday ve arpa dânelerinin, kum ve taşların cümlesinin adedini bilir; ilmi her şey’i muhîtdir binâenaleyh bilmediği hiçbir şey’ yokdur bilmesi ezelîdir, kadîmdir ya’ni sonradan olma değildir unutmakdan, gafletden, sehvden berîdir ilminin haddi ve nihâyeti yokdur Hakk Teâlâ’nın âlim olduğunu isbât içün evvelâ size bir misâl getirelim: Şurada gâyet mükemmel bir Acem halısı veyâ bir levhada yazılmış gâyet güzel bir yazı görseniz bu halıyı yapan, bu yazıyı yazan zâtın halıcılık ve yazı fennine son derece âlim ve mâhir olduğunu i’tirâfa mecbûr olursunuz değil mi? İşte bunun gibi yeryüzünde görülen insanlar, hayvanlar, ma’denler, denizler, ırmaklar, otlar, çiçekler, ağaçlar, gökdeki yıldızlar, ay ve güneşler ve anlarda mevcûd olan dürlü dürlü şekiller, çeşit çeşit, güzel güzel, renkler sâde bir nazar ile gözden geçirilüb herbiri birer maslahata elverişli bunca âsâr-ı nefîseyi görünce anları yaradan zât-ı akdesin ilim, kudret, irâde, hikmet gibi sıfât-ı celîleler ile muttasıf bulunduğunu i’tirâfa insanın mecbûr kalacağı emr-i âşikârdır.

 

[Büyük Şehîd İskilibli Muhammed Âtıf Hocaefendi, Mir’atü’l-İslâm, Baskı: 1332, sh:9-10]

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir