45) Ba’del-Mevt Ba’sin İmkân Ve Vukû’u
30 Mayıs 2021
47) Mahşer
5 Haziran 2021

ÂLEM-İ ÂHİRET

Âlem-i âhiret şu âlem-i dünyânın ömrü nihâyet bulub ecel-i muayyeni hulûl edince tahrîb ve ifnâ olunarak diğer bir şekil ve sûrete tahavvül ve tebeddül eylediği ve bütün ölülerin dirildiği zamandan ya’ni (Nefha-i Sâniye) zamânından bede’ ile nihâyeti olmayan bir zamân-ı mümtedden (=uzayan, sürekli) ibâretdir. Nefha-i sâniyenin vukû’uyla hem âlem-i dünyâ ve hem âlem-i berzah nihâyet bulub âlem-i âhiret meydâna gelmiş olur.

Âlem-i âhirete ihtiyâcın lüzûmunu isbât içün deriz ki Hâlık Teâlâ Hazretleri insanları yaradub iyi ile fenâ beynini tefrîk ve temyîz edecek akıl, emr-i hayr ve şerre kâdir olacak kudret verdi. Böyle celîlü’l-kadr iki ni’met ihsân buyurduysa artık insanlar sâir behâim gibi başıboş bırakılıvermeyüb küfür, cehl ve sâir gûnâ seyyiâtdan men’ ve nehyolunarak îmân, ahlâk-ı fâzıla ve a’mâl-i hasene ile mükellef ve me’mûr olmalarını hikmet ve adâlet-i ilâhiyyeye inkıyâd ve menâhîden ictinâb etmeleri, ancak a’mâl-ı hayriyeyi sevâb ve mükâfâta ve a’mâl-ı kabîhayı da ikâb ve mücâzâta rabt edüb bunlar ile insanları terğîb (=arzu etdirme) ve tehdîd etmekle husûle gelebilür. Bu vechile lâzım gelen sevâb ve ikâb, mükâfât ve mücâzât ise ya dâr-ı dünyâda veyâ başka bir mahallde, başka bir âlemde icrâ olunmak lâzım gelir.

Dünyâda kâfirler, fâsıklar, zâlimler son derece refâh ve saâdet, izzet ve rahat içinde olarak yaşamakda oldukları, mü’min-i mutî’-i sâlih, zâhid ve mazlûmların da nihâyet derece-i fakr ve meskenet, kahr ve zillet ve esâret içinde yaşamakda oldukları görülmekdedir. Binâenaleyh dünyâ mahv ve harâb oldukdan sonra mutî’lere mükâfât âsîlere mücâzât edilmek içün başka bir dâr, başka bir âlemin vücûduna ihtiyâc-ı kat’î vardır. İşte o da âlem-i âhiretdir.

[Büyük Şehîd İskilibli Muhammed Âtıf Hocaefendi, Mir’atü’l-İslâm, 1332 Baskı, sh: 66-67]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir