8) “Âhıret’e, Peygamberlere ve diğer 6 îman şartına îmânı”, bütün incelikleri ile ve efrâdını câmi’ ağyârını mâni’ bir ta’rif içinde müntesiblerinden isteyen; ve bunu “tasdîk ve tahsîn” esaslarına bağlayan; ve bütün bunları, temelinin temeli bir esas ve olmazsa olmaz bir şart kabûl eden bir dembokrasi, arzda yokdur, olamaz, bu muhaldir…
O zaman, (vahye) müstenid şartların netîcesinde varlık ortaya koyan “ŞEHÎD, ŞEHİDLİK ve GÂZÎLİK” mefhumlarına “Dembokrasi” denen ve mücerred sıradan (aklı) tanrı yerine oturtan bir rejim içinde yer vermek, İslâmiyyet’in mutlak cüz’ü olan bu mefhumları, “Dembokrasinin içinde de vardır” hükmüne bağlıyarak; ve buradan bir akıl yürütmeyle (!) “Dembokrasi Şehidi” gibi bir terkîb peydahlamak, bu yüce ve mutlak dîne tecâvüzdür; ondan ihtihâldir; onun olmazsa olmaz cüzlerinden birini gasb ederek onu tahrîfdir; onu hiçe saymakdır; ve ona hakâretdir, onu ayak altına almakdır…
9) Büyük Müfessir Muhammed Hamdi Efendi Merhûmdan:
“ŞEHİDLER: Allâh yolunda can veren mücâhidler ki cennetlik olduklarına şehâdet edilmiş meşhud (şehâdet edilen)dir.” (Elmalılı Tefsîri, Tab’-ı Evvel, c.7, s.4747)
İslâm Târîhi boyunca yüzmilyonlarca (ŞEHİD) mücerred “Allâh içün can vermiş ve ŞEHİDLİK rütbesi” gibi o pek ulvî dereceyi ihrâz etmişlerken; “dembokrasi şehidi” gibi insanlık târihinde görülmeyen yüzdeyüz bâtıl ve şeytânî bir makâm ve rütbe ihdâs edib uydurmak cinnetlik bir hâldir… Aynı zamanda bu, Bedir şühedâsından Çanakkale şehidlerine kadar milyonlarca (Şehid Ecdâda) ne içün ve neyin uğrunda “Şehid olmaları icâbetdiğini bilememek” gibi bir cehâlet ve abesiyyet isnâd etmekdir… Onlara zımnen: “Dembokrasi içün şehid olmak varken, tutmuş Allâh içün şehid olmuşsunuz, vah vah çok yazık!” demekdir; ve varlığımızı borçlu olduğumuz onlara en sunturlu nankörlük ve onları küçümseyerek hiçe saymakdır… Haçlı Avrupa emperiallerinin binlerce senedir müslüman kanı dökmelerinin karşısında, “Milyonlarca şühedânın kanını da’vâ etmek yerine”, o emperiallerin kafa ve kalb ifrâzâtı olan demokrasiyi, “uğrunda şehid olacağımız tek kıymet budur” diyerek kıyâm etmek, ecdâda en büyük ihânetdir; ve bu milletin târîhine geçecek en kara sahîfelerden birisi olsa gerekdir…
10) Bu satırları yazanın merhûm babasının dayısı, (1902-1922 arasında tam 20 sene, İslâm Coğrafyasında, Balkan, Trablus, Yemen, Filistin, Çanakkale ve Anadolu cebhelerinde harbetmiş bir askerdir… 20 yıl sonunda delik deşik vücûduyla memleketine döndüğünde, ona:
“Hoş geldin dembokrasi gâzîsi!”
Denseydi; veya şehid olmuş olsaydı da arkasından:
“Dembokrasi Şehidimizin ruhûna!”
Diyerek, kendisine aslâ ulaşamayacak Fâtiha’lar, Yâsin’ler ve hatimler gönderilseydi, acebâ ne kadar azâb içerisinde kalırdı!
Şunları söyliyeceği de muhakkakdır:
“Ahfâdım, 7 cebhede 7 düvele karşı çarpışarak delik deşik olan beni, gâvur felsefesi içinde bir mahlûk gibi görmeye başlamış! Demek ki, 20 yıl 7 cebhede 7 düvelle boğuşmalarımın netîcesi, memleketimin böyle bir (Kültür=Harsiyât) istilâ ve işgâline uğramış olması olacakmış!”
11) Bugün AKP sözcüsü ve Başvekîl Muâvini Nu’mân Kurtulmuş Bey Oğlumuz, Babası Merhum Dr. Niyâzi Bey Dostumuz sağolsaydı da, karşısına geçib :
“Baba! Senin baban ve benim Dedem Binbaşı Numan Kurtulmuş Bey’i ben “Dembokrasi GÂZÎSİ” i’lân edeceğim!”
Deseydi, acebâ alnının ortasına nasıl bir sey yapışırdı???
Yahud da:
“Baba! Senin baban ve benim Dedem Binbaşı Nu’mân Kurtulmuş Rahmetli “Dembokrasi GÂZÎSİ” olmak varken, tutmuş “Düz gâzî” yani Kur’andaki ve Sünnetdeki (gâzî olmuş), pek büyük bir fırsat kaçırmış, yazık etmiş, ne kadar üzülsek az!”
Deyiverseydi… Dr. Niyâzi Kurtulmuş Bey Dostumuz acebâ oğulcuğu içün “Bu benim oğlum” diyerek hatır eder miydi?. Yoksa bir Osmanlı tokadını kınından çıkarıb münâsib bir mıntıkada infilâk mı etdirirdi? Sonra da (has…) mi çekerdi?
Nasîbi olanlar düşünüb, tatlı tatlı tefekkür ve tahayyül edebilirler!
12) 15 Temmuz 2016 günü, Kanlı ve vahşî Haçlı Seferi’nin canîleri tarafından katledilen Büyük Vatan Evlâdı Halil Kantarcı, 16 Aralık 2015’de atdığı bir tivitinde bakınız ne demiş:
“ŞU DEMOKRASİYİ KUTSAYAN KİMSEYE İ’TİMÂDIM YOK. AMA KİMSEYE. ATALARIMIZ, DEMOKRATİK FALAN OLSAYDI, MUHTEMELEN VATANSIZ KALIRDIK!”
Bugün “Dembokrasi şehidi-Dembokrasi nöbeti” diye yırtınanlar, 15 asırdır aslâ görülmeyen böyle mason ve yahudi uyduruğu bir terkîbin peşine düşeceklerine, mücerred “ŞEHÎD ve GÂZΔ deseler, ve bu denilince 15 asırdır ne anlaşılmışsa o anlaşılsa, KIYÂMET mi kopar?.
Bu, hâlâ şunu isbat ediyor ki, politikacılar, İngiliz’in, ABD’nin, AB’nin ve İsrail’in şu veya bu şekilde (vesâyeti) altındadır; onlardan ödleri kopmaktadır; aşşağılık duygusu denen berbat mı berbat bir duygu onları pençesine geçirmiş istediği gibi oynatmaktadır!. Yahudi-Haçlı Cebhesine yaranmak, yalakalık ve meddahlık uğruna, bu “Dembokrasi” şirki ve zikrinden vazgeçememektedirler…
13) “Dembokrasi Şehidi ve Gâzîsi” gibi yahudi-mason uydurması bir terkîb ile, şehidler, İslâm’ın olmakdan çıkarılıb, İngiliz, ABD ve AB emperializmasının bütün dünyayı sömürme ve istilâ etme vâsıtası olan ve “Dembokrasi” denen şu iğrenç kelime ile, nasıl dembokrasinin malı gibi gösterilir? Bu terkîbi uyduran ve kullananlarda zerre kadar dînî hassâsiyet, köke bağlılık, yerli olmak ve bu memlekete âidiyyet kalmamış mıdır?.
14) “Birlik ve Berâberlik!” diye yırtınan politika cambazları, neden BÖLÜCÜLÜK peşine düşmek ihâneti irtikâb ediyorlar?. 15 asırdır “ŞEHİD” denildiği zaman anlaşılan, mutlak hakîkat İSLÂMİYYET’e ÂİDİYYET’dir… Şehidlik, neden buradan sökülüb bir başka gâvur felsefesine nakledilerek, “Âidiyyet, mülkiyet, milkiyet, hâkimiyyet, dünyevî ve uhrevî ulviyet” neden resmî kuvvete dayanarak zorbaca “Âidiyyet Operasyonu” denilebilecek bir hıyânetle mevkii ve mevziinden sökülüb başka yere taşınıyor?
Bunun, kalb ve böbrek nakli içün “organ mafyalarının” yapdığından bin beter bir mafiacılık olduğu, ne zaman idrâk edilebilecekdir? !
Böyle rezil bölücülük ve 1000 yıllık kök salmış kıymetlerle oyuncak gibi oynamak; ve böylesine kendi kendisini inkâr dünyânın neresinde vardır?
15) Bu 15 Temmuz Haçlı Seferi denen aşşağılık yahudi-mason Feto lânetlisinin arkasında, İngiliz, ABD ve AB’nin bulunduğu yüzdeyüz bir vâkıa iken; ve bu “Haçlı Seferi” güdücülerinin Anadolu’yu istilâ ve işgalleri aslâ inkâr edilemiyecek kadar apaçık ortada bir hakîkat iken; bu global şebekelerin “BİR TEK DÜNYÂ DAVLETİNE GİDİŞDE KULLANDIKLARI DEMOKRATİKLEŞTİRME PROJESİ” hâlâ görülemiyecekse, batsın böyle politika ve politikacı dünyâsı… Müstevlî ve müstemlekecilerin ekmeğine yağ sürercesine 15 asırlık şühedâya HASS olan ÂİDİYYETİ çatır çatır yerinden sökerek, o dünya şeytanlarının yoluna kurban etmek, Cihân târîhinde görülmeyen bir fecaat ve felâketdir…
16) Dembokrasinin diyoruz, ne Allâh’ı vardır, ne İslâmiyyet’i ve ne de CENNETİ ki, “şehidi” olsun!.” Bunun, dembokraside varlığı mutlak muhâldir. Bu muhâli (var) göstererek dünyânın gözü önünde bu cinâyeti işlemek, “Dembokrasi Şehidi” denilen ve canını veren 249 Anadolu çocuğuna en büyük hakâret ve onların îmân ve dînlerine son derece mütecâviz bir bühtandır… Şehidlik makâm ve rütbesi, bırakın dembokrasi gibi bir eskiçağ felsefesini, hiçbir din ve inanç familyasında da aslâ yokdur ve olamaz. Bu, mücerred, Rasûl-i Rusül Sallallâhu Aleyhi Ve Sellem Efendimiz Hazretleri’nin tebliğ buyurduğu DÎN ve ŞERÎAT’a MAHSUS, ONA MÜNHASIR bir makâm ve rütbedir… Hiçbir din ve inançda, bu son Peygamber Aleyhisselâm’ın haber verdiği “ALLÂH ÎMÂNI” aslâ ve kat’â yokdur, muhaldir… Bu olmayınca, îmânın 6 şartının diğerleri de olamayacakdır… Dolayısıyla “Şehidlik ve Gâzîlik” gibi kelimeler ile var olan ma’nâ da, İslâmiyyet’in dışında olamaz; ve bu da muhaldir, müstahildir, mümteni’dir!!!..
17) Dembokrasi ise, Allâh Azze’nin VAHYİ karşısına herhangi bir aklı, (Son derece iğrenç insî bir şeytana âid bile olsa; içinde en acımasız bir kâtillik, hırsızlık, tecâvüz etdiği kadını bebeği ve çocuğu ile başını taşla ezerek öldürme meyli de meknûz bulunsa) işte dembokrasi bunların aklını vahyin karşısına dikdiğinden; ve bütün bu akılları, bütün Allâhsızlıklarına rağmen kendi içinde ve kendi normları dâhilinde en sahih ve meşru’ vâhidler saydığından, dembokrasinin “Şehidi ve Gâzîsi” diye bir nesneden bahsetmek muhaldir…
Olsa olsa, “Dembokrasinin şeridi” olabilir!
(Mâba’di var)
İntişârı: 15.07.2017 / 21:56:51