Kem-âl!
24 Haziran 2015
ÇOCUK VE OYUN
Çocuk Ve Oyun
12 Eylül 2017

YEM BORUSU

Ahyed HÂLÎDÎ

 

Öttür, öt dur borazan, “Ben yem borusuyum!” de,
Nasıl olsa memleket, kal’ası düşen belde!

Evvelâ, şirin göster herkese “diplomayı!”
Oltadaki yem gibi, atdır ava taklayı!

“Diploma” oltasının ucunda dursun ekmek,
Erişmek içün bu yeme, seneler sürsün emek!

Tâğûtların oltası, acı sızı vermeden,
Nice emekle girsin genze, nân-ı azîzden!

Bin emekle yem yutup, alınsın da “diploma!”
Bir de acı duyursun, çok ayıpdır çırpınma!

Tam bir teslîmiyyetle oltadadır balıklar,
Tâğûta hizmet verir (!) hasmı kalabalıklar!

Hele bir de yükselen, “düzen” rütbeleriyse,
Etekleyip yağlama, sunar tam bir hendese!..

Sen durma borazan! Öt ki gelsinler yeme,
Besmelesiz sofradan, tütsün her haltı yeme!

Böyle hapır-hupurla geçsin nice seneler,
Yemlenerek beslensin “makâm” gören eneler!

Boyna geçince ağlâl, olunur kapıkulu,
Ne şahsiyet, ne kök, ne.. geçer akçe kul pulu!

Gûyâ dîndâr cühelâ der: “Kızım adam oldu!”
“Cehlimden kurtuldular; oğul ilim okudu!”

“Adam oldu!” zanneder kaşerleşen kartları,
İlim maskeli cehil, şirke bular malları!.

Hem, öyle bir benzetir ki çark, çalkalayarak,
Ve “diploma” oltası, rûhları kusturarak…..

Yehûdî-haçlı tezgâh, tam bir anafor ile,
Dibe öyle çeker ki, geri çıkmaz bir kelle…
__________________________________
20.05.89 J.

 

(İlk intişârı: 04.03.2011)

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir