“Şarıltay” veznindeyse “sayış, danış, yargıtay”;
Çengitay olur devlet, hükûmetse çalgıtay!
“Ana-yasatay” denen “mahkemetay” var bir de!
Tapıp sonra yaparlar, o “anayı” nataşay!..
Mahkemetay başında, çöreklenmiş ki Mektâ,
“Başşaman” olup sıkar, hep barsakdan gurultay!..
“Laik olmayan insan değil!” diye anırır;
Bu “Ata kültü dîninin amigosu!” sıpatay!..
Bu dîn bir halîtadır, Şamanlık’dan müdevver!
Dörtdörtlük “İrticâ”dır, “zenperest Türk” yaşatay!..
İçlerindeki, bir tek Allâh’sız câhil cesur:
“Atam Şaman’dı!” diyen, şamanist Cemâl Kutay…
Allâh’ın Dîni’ni tard içün Anadolu’dan,
Mason işbirlikçiler, böyle bir (dîn) uydurtay!
Bir avuç Allâh’sızın dînidir “Ata kültü!”
“Ana-yasa” denen şey, “kutsal metin” Evrentay!
Öyle bir yasa ki bu, var bir de mahkemesi;
Bu mahkeme o dînde, “konsüldür” en zirvetay…
“Ata kültü dîninin” kim ters düşer emrine,
Mahkûm eder bu konsül, “engizisyon” usûltay!
Konsülbaşı, cübbeli, sırmalı “Başşamandır!”
Her yıl “kuruluş!” deyip, râhibânı vaftiztay!.
“Hukûk devleti!” zikri, o yasa’ya tapmanın,
Yıllık başzikri olup, ULUS tam yer(!) ayvatay!.
Aslımın Dîn hukûku, “teklîf dahî edilmez!”
“İrticâ” hortlar ise, “topyekûnmuş savaştay!”
“Ata kültü dîninde”, laiklik teslis başı!
Allâh’sız dîn bu bâbda, kabûl etmez şeriktay!
Bunun içün Başşaman: “Laik olmayan hayvan!”
Der.. bin hayvanlık azar,, tam akıtır salyatay!..
“Ata kültü” dîninde “saygı duruşu” denir;
“Fetişleri” önünde dikilmeye kazıktay!
Alta kaçırır insan, bu hâllere gülmekden,
Fetişci yamyam bile, kahkahadan fıtıktay!.
(Ata kült)de tapmak çün, and içip hep dandikdir;
Meclis, mekteb ve kışla… Tüm diyânet (and)iktay!.
“Laik, çağdaş, ata kült”, düşmez hiç dillerinden,
Allâh’sızlar, bu kabil kelimeyle “diktatay!”
Şu la’net “laikliğin” belâ yağsın bâşına;
Kökü kuruyup batsın, nâmı kalsın “batıştay!.”
Ona, şeytân-ı ahras, denâat-i “diyânet!”
Onun çanağından yer, bu “ağlâlli!” sarıktay!
“Yüzde doksandokuzla müslümânız!” derlerken;
Bir yandan da yalarlar, bin nemrutluk laiktay!
Küfürtay meclisinde, sövüş, dövüş pek boldur!
<İpleri hep dıştadır “Dârü’n-nedve” kuklatay!
“Kânûn yapan tavuklar!” Olamaz aslâ horoz,
Kim yemler, aşılarsa, o follukda gıdaktay!
Frengin “kabinesi” bir ma’nâda (helâdır!)
Laik, çağdaş dinsizler, kabineden doyumtay!
“Beşyüz gün!” ister Sülü, ilkâh görsün halk diye,
Tabib rollü ebeler, homo nesil doğurtay!.
Ne anlar “çağdaş!” inâs, enflasyonik gemiden;
Her aybaşı sızarken, “demir tarar” Tansu’tay!..
Devlet-hükûmet işi, kalırsa tırnaktaya,
Çiller, kitler, fitlerle… itler, mitler tûfântay!.
“Dişiden” madamlarla aslâ felâh bulunmaz;
“Len yüflihâ” der hadîs, fermân sıkar avrattay!..
Haçlı önünde varken aşşağılık rûh hâli,
Birkaç mostralık kancık, vitrinlerde mankentay!.
Âmmenin umûru hep, maymunluğa kurbanken;
“Çağdaş ve uygar?!” fırlar, smokinli goriltay!.
“Çanlı Köşkde!” yapdı ki “terâvihli yatırım;”
Amerikan “güdümlü” dembokratik Özal’tay!..
“Kâ’be’ye de giderim, rakı mı da çekerim!”
Diyen (Kösemrâ Sultân), madamsıdan kadıntay!.
Tırnaklı avratların “hamurtaydan” firarla,
Sokak-meydan sürtmesi, (sosyo-pornik) sürtüktay!..
“Hâlini değiştirip” sükût etse ins ü cin;
“Papatya” koklar ammâ, keneftendir buhurtay!.
Bir de iki senedir “nev-rûz” belâsı sardı!
Çoğu “nevroz” der ona; vezn ü kalıb (havruz)tay!..
Yetmişlik “kaht-ı ricâl” Kürdistan dağlarında,
“Nevrûz” yemi dağıtıp, halay çekdi apıştay!.
(Nevrasteni) cinsinden “nevroz” dedirtiyor Hakk!
(Şizofrenik) intihâr, bu yolda son duraktay…
“İslâm Cumhûriyyeti!” maskesiyle şîistân,
Nevrûz’u, “resmî bayram!” hortlatarak zerdüştay…
Ateş yakan kürtlerden, tüter ateşperestlik,
Türk’ün (kurtlu) soyunda, Ergenekon masaltay!
“Türk Günü!” deyip, türkî nice başlar ulurken,
Kurtlu hurâfelerden, Antalya’da kurultay!..
Allâh’ın bayramına üç gün kala depreşdi,
Kavmî câhiliyyet ki, tam “irticâ”: Ulurtay!..
Hakk bayramlar değil de, putperestlik günleri;
ABD dürtmesiyle “türkîlere” conitay!..
“Ata kült” bayramlarla (millet-târih) yıkanlar,
Dışdan güdülen sürü: Allâh bilmez (ulus)tay…
“Nevroz!” olunca nevrûz, Türk’e, Kürd’e, şiîye;
Bu cünûn illetinden Mazhar Osman sıyırtay!..
İlâhiyât küfriyle “Hakk’ı bâtıl” yapanlar;
Koltuk-rütbe kapınca, geviş başlar şapırtay!.
Darbecinin düzdüğü, ana-yasa kaltağı,
Manukyanik bir maldır, patronları sabetay!.
Bir (it) geberse hemân, sokaklarda köppekler,
Şerîat’a havlayıp, bin gâvurluk kudurtay!
Kim yürürse yürüsün, kim ürürse ürüsün;
Tüm “kuduz kilâb” en son, mozolede tapıştay!
“Ata kültü” dîninin tapış ritüelleri;
“Anıt tapınağında”, mermer lâhde sunultay!..
“Anıt kubûr Kâbemiz!” derken Behçet Kem-mallar!
Kimi “peygamber” dedi; kimi de “tanrı!” atay!..
Bu “çağdaş câhiliyye” arzın başka yerinde,
Mağralarda görülmez, pigme yese kusumtay!.
Müslüman geçinenler kış uykusu çekerken,
Azdır yağan belâlar! Duyulan hep horultay…
Devlet terörü bitmez; (kemâl)lidir işkence!
Balık başdan kokunca, gövde-kuyruk kuburtay!
Et yiyip kan içmekde, yaya kalır yamyamlar!
“Çağdaşlar!” halkı dişler, hapur hupur yutumtay!
Alkol gölünde fuhuş, kulaç atıp eyds oldu!
“Fetiş” doldu her adım, batdı balık yan yatay!!!
Parti parti parseller, “bölerse” iç-dış gâvur;
ULUS bin “âh!” çekse de, hiç bitmez bu kahırtay!..
Memleket oldu artık, (Dembokratik) partistân;
Bremen mızkasından, bin beterdir anırtay!..
Yetmiş yıl Hakk’a ürü, asıp kes, kan dök, yak, yık;
Nasıl faylar kırılmaz, dipden vurmaz homurtay!?
Bu gidişle gün gelir, (ataizma) oynatır!
Bulunmaz laiktaya, bir tek damla şifâtay!..
Çıkar o gün fatura, renkli vesîkalıklar!
“Kıyâm sûru üflenir”, Yavuz soyu ok ve yay!..
Çalıp-çırpıp oynayın; yiyin, için, az kaldı!
Ayvayı da yersiniz, tıkanmazsa boğaztay…
O gün kalmaz, hep gider dünyânız elinizden,
Akıtdığınız kanlar, kalmaz yerde hedertay!.
Kan gölleri boğarken Allâh’sız cânîleri!
Maktûl yarım milyon baş, “kısas ister” hukuktay!.
Ne çengitay kalır o gün arzda, ne çalgıtay!
Ne atay, yatay, partay; kakay laiktay, cuntay!!!…
_____________________________________
24.Ramazan 1413
17.Mart 1993 Jülich
tt.