İran’dan Türkiye’ye Küstah Tehdit!
28 Mayıs 2017
Abd Ve İngiltere’nin Hain Planı Deşifre Oldu!
29 Mayıs 2017

“FETÖ’cülük, Ötekine Doğrultulan Bir Silah Oldu”

 

Diyanet İşleri Eski Başkanı Ali Bardakoğlu, Kutlu Doğum Haftası’nın ‘FETÖ’ projesi olduğu iddiasıyla adının değişmesi ve Mehmet Emin Özafşar’ın Diyanet İşleri Başkan Yardımcılığı görevinden alınmasını eleştirdi.

 

Özafşar’la ilgili olarak “Kendisinin FETÖ’yle de modernistlikle de en küçük bir ilgisi yoktur. Bildiğim kadarıyla kendisi ilmi çalışmalara dönmek istiyordu. Onun için ayrılmış olmalıdır. Onun bilgisi dışında bir görevden alma varsa bunu şık bulmam” açıklamasında bulunan Bardakoğlu, Kutlu Doğum Haftası hakkında da “Diyanet’e karşı ‘Kutlu Doğum haftaları, bir FETÖ projesidir’ şeklinde bir iftirayı duyunca üzüldüm ve irkildim. Artık FETÖ’cülük bir maymuncuk gibi, herkesin kendi konumunu güçlendirmek için ötekine doğrulttuğu bir silah oldu” eleştirisinde bulundu.

Ali Bardakoğlu’nun Hürriyet gazetesinden İpek Özbey‘e verdiği söyleşinin konuyla ilgili kısmı şöyle:

“Kutlu Doğum’un FETÖ ile ilgisi yok”

– Diyanet İşleri Başkanlığı geçen haftanın gündemiydi. Önce Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Özafşar görevden alındı, ardından Kutlu Doğum Haftası’nın adı değişti. Nasıl değerlendiriyorsunuz?

Prof. Dr. Mehmet Emin Özafşar hocayı çok beğenirim; iyi bir hadis âlimidir. Kendisinin FETÖ’yle de modernistlikle de en küçük bir ilgisi yoktur. Bildiğim kadarıyla kendisi ilmi çalışmalara dönmek istiyordu. Onun için ayrılmış olmalıdır. Ama onun bilgisi dışında bir görevden alma varsa bunu şık bulmam. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bugüne kadar Kutlu Doğum Haftası adıyla yaptıkları tamamen Hazreti Peygamber’i anlama ve anlatma etkinlikleridir. FETÖ ile uzaktan yakından ilgisi yoktur. Ve bunu böyle olduğunu “FETÖ’yle alakası vardır” diye yaygara koparanlar da biliyor aslında.

“Tartışma nedeni”

– Neden böyle bir tartışma yürüyor öyleyse?

Bazı Müslümanlarda İslam ahlakı eksik olduğu için. Kör bağnazlıklar ahlakımızı da buharlaştırıyor. Niyet okumalar, iftiralar da beraberinde geliyor. Bazı Müslümanlar söze din, ahlak, sevgi diye başlıyor, iki satır sonra dili kılıçlaşıyor, “sapık”, “modernist”, “şucu bucu” diye önüne geleni etiketliyor. Diyanet’e karşı “Kutlu Doğum haftaları, bir FETÖ projesidir” şeklinde bir iftirayı duyunca üzüldüm ve irkildim.

– Niye irkildiniz?

Diyanet’in bu projesinin hiç de böyle olmadığını biliyorum. Demek ki insanlar kendi çıkarları, konumları, hesapları söz konusu olunca her türlü iftirayı atıyor, her yolu meşru görüyor. Artık FETÖ’cülük bir maymuncuk gibi, herkesin kendi konumunu güçlendirmek için ötekine doğrulttuğu bir silah oldu.

(29.05.2017)

Kaynak: http://www.haksozhaber.net/service/amp/fetoculuk-otekine-dogrultulan-bir-silah-oldu-93491h.htm

1 Comment

  1. amir dedi ki:

    Yardakoğlu değil de Bardakoğlu olduğuna inanmak istediğimiz bu ilahyapyatçı adam, bazı madam ağzı taşımakdan da uzak olmaya çalışıyor ki bu bizi çok memnun eder!!!
    Ramazan günü çok seviniriz!!!
    “Kutlu Doğum Haftası” adı ile Anadolumuza sıvanan ve bulaştırılan o ma’hûd ve menhî hafta, Mübarek VELADET KANDİLİMİZİ ortadan kaldırmaya ve HAÇLI Batıl Batı (mukallidliği) ile onu “Miladîliğe saplamaya” ma’tuf bir uydurma yani dinde bid’atdır… DİB içindeki çiftlik ağaları, bu “FETOŞİST UYDURMANIN” ne kadar Yahudi-Mason Feto LOCAFENDİLERİ ile alakası olmadığını iddia ederek isimlerini temize çıkarmak isterlerse istesinler, mızrağı çuvala sığdıramıyacaklardır. Zaten bu kadar acı bağırışmalarla telaşa kapılmaları da, cürm-i meşhud halinde yakalanmalarından ileri geliyor… Televizyonlu muârızlarının sicilâtı da aynı kendileriinki gibi müzebzeb, mütenâkız ve mülevves olmasına rağmen, bir “Ramazan Eğlencesi” başını göstermiş kabul edilebilir!.. İftâriyeliklerle iflâsiyeliklerin nal nala tepişmeleri hâli…xxx
    Haçlı ve yehud cebhesinin istediği uydurma bir dîni İslâmiyyet’in yerine oturtmak ile vazifeli Fettoş câmiası, onyıllarca DİB denen yerle beraber, tam bir işbirliği içinde çalışmışdır. DİB bu mâhud hafta husûsunda da onların samimi bir müttefiki olarak Fetö teröristleri tarafından kullanılmış, zaman zaman da (güdülmüş)dür… DİB’çiler şimdi itiraf ederek “evet bu hafta FETTOŞİST uydurmasıdır” deseler, 28 yıl onlarla beraber olduklarını ele vermiş olacaklar; ayrıca da bu mahûd haftanın menfur bir hafta olarak derhal kaldırılb atılmasına yardımcı olmuş bulunacaklardır… Bu şık, onların iflâsları ve ehâlî nazarında tepetaklak uçurumdan aşşağı atlaarak intiharları demek olur!.
    Geriye ise “Bu ma’hûd haftanın Fettoşist uydurması olmadığını müdâfaa” kalıyor ki, bu da onların kendilerince tek (kurtuluş) şıkkı, tabir câizse “can simitleri” mesâbesinde olacakdır. “Bu mahud ve menhî hafta Fettoşist uydurması değildir” dedikleri zaman o haftanın kendi muhtell akıllarınca ipkâsı ve Fettoşistlikden kurtarılmış olması mümkin olabilecekdir!!!
    Yardakoğlu değil de Bardakoğlu olduğuna inanmak istediğimiz bu kabil bütün DİB’çi ve ilahyapyatçı adam ve madam T.C. vatandaş ve vatandâşiyyeleri (!) hep İslam’ın ana temellerini (omurgasını) kaydırmak ve değiştirmek istikametinde politikacılık yapıyorlar. Laik Dembokratik Cumbokrasi denen ve Haçlı Batıl Batı’dan idhal çakma REJİM, bu cins “Ruhban Sınıfı” yani “Din Görevlileri” denilen bir sınıf uydurmuşdur. Haçlı Batı adına “Batılılaşma ve Batıllılaşmayı” kıble edinen 1924’ün süper diktatoryal PAŞA iradesi, bu DİB icadıyla beşer iradesini ALLAH AZZE’nin İRADESİ üstüne çıkararak yepyeni bir (din=religion) peydahlamışdır. Bugün Anadolumuz bu dinin istîla ve işgali altında inim inim inlemektedir. Bu dinin, Rasul-i Rusül Aleyhisselamın, ashabın, müctehid imamların, Ömer İbni Abdülazizlerin, Abdülkadir-i Geylanilerin, Ahmederrufilerin, Şah-ı Nakşibedlerin, İmam-ı Gazalilerin, Alpaslanların, Yıldırımların, Fatihlerin Molla Gürani ve Hüsrevlerin, Yavuzların, İbni Kemallerin, Ebussuudların (Ebu Hanife-i Sanilerin), İmam-ı Rabbanilerin, Mevlana Halid-i Bağdadilerin, Şeyh Şamillerin, Ahmed Zıyaüddin Gümüşhanevilerin, Muhammed Zihnilerin, Şeyhülislam Mustafa Sabrilerin, Muhammed Rif’atların, Esad Erbililerin. Abdülhakim Arvasilerin, Muhammed Hamdilerin, Muhammed Atıfların, Süleyman Hilmilerin, Ali Haydarların ve bütün ehl-i sünnet ulemasının dini ile zerre kadar alakası yokdur…
    Yardakoğlu değil de Bardakoğlu olmasını şiddetle temenni ederek böyle olasını görmek istediğimiz adam ve arkadaşları bilumum madam taifelerinin bunu çok iyi bilmeleri de cümle-i beyanatımızdan ma’duddur.
    Yardakoğlu olmakdan son derece şiddetle tenzih etmek istediğimiz adam, “Biz REVİZYONİSTİZ” diye cihana yapdığı ilanatı ile neyi nasıl ne kadar REVİZE edeceğini de açıklamalı, olmazsa bunun hesabını gene cihana vermelidir.
    Aynı adam “Artık dini ve dindarlığı geçmiş dönemlerde yazılmış kitabların satırları ve formatları içinde değil, dünyaya bakarak çizmek ve inşa etmek istiyoruz” derken 15 asırlık “Rasul, ashab, müctehid imamlar ve yüzbinlerce ulema ve eserlerini” nasıl YOK SAYACAĞINI da cihana izah etmek veya hesaba çekilmek zorundadır…
    Mübarek Ramazanlarda 15 asırlık toprak altındaki milyarlarca Enbiya ve evliya ve ulama ve müsliminin bedduasını almak istemiyenler bu izah ve ifadeleri ortaya koymalıdırlar…
    Cihanın bilgilerine…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir