Cizvit Papazı Körner’den Tarihselcilere Eleştiri
9 Ağustos 2017
Haşmet Babaoğlu; “Önümüze fotoğraflar koyuyorlar, sarışın mavi gözlü olanını görünce ayılıyoruz tabii’
11 Ağustos 2017

FETÖ Sinsiliğinin Dışavurumu; Çok Kolay ‘Farklı Kimliklere’ Bürünebiliyorlar!

 

FETÖ her dönem farklı kimliklere bürünerek kendini gizledi.

 

Yarım asır boyunca sinsice örgütlenen Fetullahçı Terör Örgütü, her dönem farklı kimliklere bürünerek kendini gizledi

Örgüt üyeleri bu süre boyunca kılık-kıyafet, saç, sakal, bıyık ve ideolojik olarak neredeyse tüm kesimlerin şekline girdi. İlk dönemlerinde kitleleri etkilemek için ağlayarak vaaz veren FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, bugün seccadenin üzerine ayakkabılarıyla basarak poz veriyor. Kıdemli bir mason olduğunu ve yabancı istihbarat teşkilatlarınca görevlendirildiğini uzun yıllar saklamayı başaran Gülen, ilk ortaya çıktığı yıllarda sarık takıyor, cübbe giyiyordu. Gülen’in sarık ve cübbeyi terk ettiği sonraki yıllarda haşhaşi takipçileri ise verilen görev gereği bürünülmesi gereken imaj ne ise ona uydu.

BADEM BIYIK UZUN SÜRDÜ

Binbir surat Fetullahçıların en çok benimsediği tarz ‘badem bıyık’ oldu. Örgüte bağlanan öğrencilerin tamamı ve onlardan sorumlu olan ‘abiler’ badem bıyıklarıyla biliniyordu. Bu dönem, oldukça uzun sürdü. Yapılanmanın yargı, emniyet ve siyaset ayağı bu imajdan uzak kalmadı. Özellikle 17-25 Aralık sürecine kadar örgüt üyelerinin çoğu badem bıyıklıydı. Fakat daha sonra devletin paralel yapı ile mücadele sürecine girmesi örgütte paniğe yol açtı. FETÖ üyeleri kendilerini gizlemek için saç ve sakal tarzlarında değişikliğe gitti. Dikkat çekmek istemeyen tüm FETÖ’cüler, farklı ideolojik gruplarla özdeşleşmiş tarzlara bürünmeye başladı. Gülen’in ilk dönemlerinde kadın bağlılarının ise neredeyse tamamı tesettürlüydü. Daha sonra bu ablaların çoğu Gülen’in talimatıyla tesettürden çıktı ve kendi tabirleriyle ‘çağa ayak uydurdu’.

 

 

Gökçe Fırat Çulhaoğlu: FETÖ’ye bağlı ‘esnaf abiliği’ görevini yürütürken badem bıyığıyla gezen Çulhaoğlu, örgütün verdiği görev gereği birdenbire ‘Karl Marx’laştı. Türk Solu dergisinin başına getirilen FETÖ tetikçisi, örgütün Balyoz kumpası sürerken ‘ulusalcı’ maskesiyle darbe çığırtkanlığı yaptı.

 

 

Bekir Ercan Van: İncirlik Üssü’nün komutanıydı, 15 Temmuz gecesi tanker uçakları darbecilere tahsis etti. ‘Sığınma’ talebiyle yalvardığı ABD’liler onu geri çevirdi.
Mehmet Baransu: FETÖ, kumpas soruşturmalarının medya ayağı için en çok onu kullandı. ‘Topsakallılar çetesi’nin en etkin üyesi daha sonra ‘hacı sakalı’na döndü.
Cevheri Güven: FETÖ’nün medya yapılanmasının bilinen isimlerindendi. Örgütün ‘solcu’ görünümlü tetikçilerindendi. Şu an firari durumda.
Gamze Temel Eser: Soruları FETÖ verdi, sınavda ful çekti. Gıda mühendisi oldu, hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yemeklerini o kontrol ediyordu. KPSS soruşturması başlayınca yurtdışına kaçtı. Başörtüsünü çıkarıp mini etek giydi.
Hayrettin İmren: 15 Temmuz sonrası bir süre kayıplara karışan cuntacı Tuğamiral, diğer kaçaklarla anlaşmazlığa düşünce kendini ve arkadaşlarını polise yakalattı.
İrfan Arabacı: Saçı sakalı birbirine karışmış halde bulunan cuntacı Tuğamiral, saklandığı evde kıskıvrak yakalandı. Sakalı gizlenmesine yetmedi.
Sadrettin Sarıkaya: 7 Şubat 2012’de MİT Müsteşarı’nı gözaltına almak isteyen FETÖ savcısı, 15 Temmuz sonrası saklandığı evde yakalandı.
Adnan Çimen – FETÖ’nün sözde Kudüs Ordusu dosyasının gönüllü savunucusuydu. Örgüt üyesi Sadrettin Sarıkaya ve Dursun Ali Gündoğdu ile aynı evde gözaltına alındı.
FETÖ’nün ‘yeni Ege imamı’ olarak atadığı N.K.: 25 Temmuz’da yüzbinlerce dolarla birlikte yakalandı. Eski badem bıyıklı, yepyenisakallarıyla dikkat çekti.
Mücteba Kılıç: Teröristbaşı Gülen’in yanında ağlayarak şiir okurken görülen Mücteba Kılıç, yıllar sonra karşımıza ‘solcu avukat’ olarak çıktı. Yakalandığında top sakalıyla dikkat çeken Kılıç’ın eğlence kulüplerinde çekilmiş fotoğrafları çok tartışıldı. FETÖ’nün polis teşkilatındaki ‘altın çocuğu’ Bayram Özbek ise Kartal’da saklandığı evde gözaltına alındı. Eski emniyet müdürü Özbek, örgütün kumpas soruşturmalarını senaryosunu yazdığı dizilerle haklı göstermeye çalışmıştı.
Dicle’nin ablası
Diyarbakır Dicle Üniversitesi’ndeki FETÖ yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında hem görevinden ihraç edilen hem de gözaltına alınıp tutuklanan Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç, rektör seçildiği günden beri okulu örgüte tahsis etti.
Görev geldiği dönem başı açık olan Saraç, paralel yapılanmaya yönelik soruşturmalar artış gösterince birdenbire başörtüsü takmaya başladı. Örgütün emriyle imaj değişikliğine giden Saraç, gözaltına alınırken başörtüsüyle poz vererek “Hükümet başörtülüleri tutukluyor” şeklindeki algı çalışmasına hizmet etti.
Bıyığı yetmedi
Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’nde bir zamanlar en gözde savcılar arasındaydı. FETÖ üyesi Mehmet Ekinci, örgütün emriyle çok sayıda kumpas soruşturmasına imza attı.
Fikret Seçen, Zekeriya Öz ve Mehmet Berk’in de görev yaptığı dönemde ‘aynı ekibin’ üyesi olan Ekinci, başta Şike, Balyoz ve Ergenekon olmak üzere çok sayıda dosyada örgüt adına görev aldı. Ekinci, saklandığı evde yakalandığında bıyıklarıyla dikkat çekti. Ayrıca kafasını tamamen kazıttığı görüldü.
Binbir şekil haşhaşi
Teröristbaşı Gülen’in yanında ağlayarak şiir okurken görülen Mücteba Kılıç, yıllar sonra karşımıza ‘solcu avukat’ olarak çıktı. Yakalandığında top sakalıyla dikkat çeken Kılıç’ın eğlence kulüplerinde çekilmiş fotoğrafları çok tartışıldı.
FETÖ’nün polis teşkilatındaki ‘altın çocuğu’ Bayram Özbek ise Kartal’da saklandığı evde gözaltına alındı. Eski emniyet müdürü Özbek, örgütün kumpas soruşturmalarını senaryosunu yazdığı dizilerle haklı göstermeye çalışmıştı.
(Yeni Şafak)
 (10.08.2017) 
Kaynak: http://www.nabizhaber.com/feto-sinsiliginin-disavurumu-cok-kolay-farkli-kimliklere-burunebiliyorlar-16287h.htm

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir