malatyanın VIP câmi’i ihtiyâcı
13 Mart 2018
malatya-siporluya xitâb
18 Nisan 2018

‘asrî mezarlıkda digital hûrîler

Dr. Malatyalı Muhammed REŞÂD

 

Hasbe’l-kader uğramış bulunduğum asrî, ya’ni çağdaş mezarlıkda malatyalı zekâsının müstesnâ bir icâdına tesâdüf etdim: Hoparlörlerden yirmi-dört saat Kur’ân çalınıyor! Orada yatan bütün ölülerin bu büyük dînî hizmetden ötürü kabir azâbından halâs olacağı neredeyse muhakkakdır! Medeniyyet ve zekâ birleşince işte böyle bir keşfiyyât hâsıl oluyor. Bu büyük hizmetin bânîsi olan zâtın, digital cennetlerde sanal hûrîlerle mükâfâtlandırılacağı kalbime geldi. Bu büyük hizmetden ötürü belediyeye bir tek i’tirâz gelmiş olmasına ihtimâl vermiyorum.

Evde oturduğumuz yerde, arabada, yolda karı kıza bakınırken teypden Kur’ân çalınmasında ne mahsûr olabilir? Bir takım az akıllı kimselerin, «Kur’ânın hayâtımıza girmesi» diye yeri göğü inletdikleri keyfiyyet, bu değilmi?

Mekkede iken otobüs şöförü olan ebleh zâtın, bozuk bir teyipden beş altı yaşlardaki bir veledin detone sesiyle Kur’ân çaldığına şâhid olmuşdum. «Yanındaki herifle sohbet ediyorsun, sağa sola bakınıb geziyorsun. Varlığından bile haberin yok amma –hâşâ fonda müzik niyyetine Kur’ân çalıyorsun. Sen ne ediyorsun?» deyip kapattırmışdım. Süzme geri-zekâlılık eseri olan bu tatbîkâtın bir ân evvel kaldırılması içün ne lâzımsa yapılmalı.

Kur’an böylemi dinlenilir? Bu şekldeki bir dıngırtının oradaki ölüler tarafından duyulduğunumu zann ediyordunuz? Bu teolojik traji-komedyanın mûcîdi olan geri-zekâlı şahsın tasavvuruna göre, kaset vesîlesi ile ortaya yayılan fizikî ses dalgalarının, fizikî varlıkları artık ya sâdece bir kaval kemiği veyâ kürek kemiği hâlini almış ölülere tam olarak nasıl te’sir etdiğini düşünüyorlar? Rûhların bu cızırtılı Kur’an dinlettirisinden hazz edeceğinden bahs eden bir hoca müsvettesi var ise onun nasıl bir teolojik esâsa istinâd etdiğini merâk ediyorum.

Lâz hocasının biri de sanal kabir ziyâreti web sitesi açmışdı. Kabirlerin üzerine yerleşdirdiği bir web kamera ile kabirleri ziyâret ediyor, hattâ ekrana yerleşdirdiği bir tuşa basarak, gönlünden ne geçdiyse; fâtîhâ, yâsîn okutuyor hattâ hatim indirtiyordu. Bu müdhiş hizmeti alan zâir, uyanık hoc’fendiye gönlünden ne kopuyorsa bağışlıyordu.

Bir belediyye hizmeti düşünün ki vatandaş-seçmenlerinin, hattâ seçmeyenlerinin âxiretine hizmet götürüyor. Hayâtında rüşvet yeyib rezîllik etmiş, nâmussuz, ahlâksız, bînemâz vatandaşlarımız, yattıkları yerde yirmi-dört saat Kur’ân çalınmak sûretiyle kabir azâbından kurtuldukları gibi, bu hizmetin devâmıyla şişkinleşen ‘amel defterleri sâyesinde, cennetde her biri malatya böyük şehir belediyesi binâsı boyunda konaklar kazanıyorlar. Bu müdhîş hizmetden ben değil de Kur’ân okuma esnâfının çok huzûrsuz olduklarını öğrenmiş bulunuyorum. Yâsin ve hatim okuma sendikaları mümessîli olan zât, bu tarz digitalizasyonun kendilerini işsiz bırakdığını, hakklarını aramak içün gerekirse avrupa mahkemesine kadar gideceklerini ifâde etdi.

 

Kaynak: https://hurufi.tumblr.com/post/139722514043/haram-metre

(İntişârı: 21.02.2016)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir