“Her hangi mü’min, Allâh rızâsı için bir mescid bina ederse Allâhü Teâlâ da ona cennette bir ev bina buyurur.”
(İbn-i Mâce, Câmiu’s-Sağîr)
İzâh: Bir mü’minin mahzâ rızâyı ilâhî için içinde namaz kılınacak bir ma’bed inşâ etmesi, güzel i’tikâdının bir delîlidir ve müslümânlığa güzîde bir hizmettir. Müslümânlar bu ma’bedte toplanıp namaz kıldıkça, duâ ettikçe bunu te’sîs eden zâtın da defter-i âmâline sevâblar yazılır. Çünkü bu ma’bed, bir sadaka-i câriyedir. Binâenaleyh, bunun bânîsi bunu en büyük mükâfâtını cennette görecektir. Bunun içindir ki, eslâf-ı kirâm, ma’bedlere pek ziyâde ehemmiyet vermiş, birçok muazzam câmiler, mescidler vücûde getirmişlerdir. Bir ma’bede ihânet etmek, onu mahva çalışmak ise şüphe yok ki, pek büyük bir mes’ûliyyeti câlibtir.
[500 HADİSİ ŞERİF, ÖMER NASÛHİ BİLMEN, 395. Hadîs-i Şerîf, Sh;248]